TUHAF İNSANLAR
Kişilik kayması ne zordur be kardeşim... Kişinin artık dünyadan sorumlu olmadığını ilan eden durum! Psikolojik bir hastalıktır o; Tıp'ça da karşılığı nedir bilmiyorum ama... Tıpça, Tıp Dili, bunu hiç bilmiyorum? Tufah be kardeşim...Tıp'çanında bir çok şivesi vardır, bulunduğu yere göre değişen;Mesela Karadenuz Tıp'çasu..
.-"Toktor Bey hastanıun içunda makas kaldi da... Ayruca böbrek niye dışarda?
"Karadeniz şivesi olunca doktordan şöyle bir cevap gelmeside normaldir herhalde;
-"Gapattuk uşağum?"
-"Nasil yani? Tam gapatmuşsun işte. Böbrek dışarda makas içerde! Böyle mi gapatulur?"
Bak bu da bizim oraların Tıp'çası;
-"Doktor Bey hasta ölücü ellam birşeyler yapmacanız mı?" (ellam herhalde maiyetinde)
-"Galp masajı yapacaa nerde la? Neşeteri verele çok gonuşma!
"Hasta uyanır ameliyat masasında;
-"Neeeş görüyon la?" (neşgörüyon, la ne yapıyorsun maiyetinde ama biraz korku,endişe, öfke içerir.)Bu neeeşgörüyon uzar gider, sonra doktordan cevap gelir;
-"Ne neeşgörüyom la? Hemşire şu narkozcuya gette bakele neeşgörüyor?"
Eşcinsel bir doktor düşünün; Ürolog...
-"Doktor Bey ameliyat olacak hasta geldi.
"-"3.hasta gelene kadar bekletin anam. Grup dalıcam!"
Tıp dili,yok efendim edebiyat dili vs vs. bu adamların dili sabittir.Herşey bellidir.Konuşulacak terimler ,tanılar hep aynıdır.Ama bu bizim insanların ne halt olduğu belli olmuyor...
Tuhaf...
Neyse konumuza dönelim, kişilik kayması hakkaten zordur be kardeşim... Onların ne zaman neyi diyeceği, neyi savunacağı belli değil! Yanardönerler. Dönende olmuştur...
Bir arkadaşım vardı, İtalya'ya bir ay tatile gitti abisinin yanına. Eleman bir geldi;
-"Baba naber? İtalya'daymışsın ne zamandır? Tatil Nasıl geçti?
"-"İyi ya hacı, ya bi günah çıkardım geldim işte!"
-"Nasıl yani?"
-"Bilmiyor musun ben Hristiyanım!"
-"Hadi be? Ciddi misin olum sen?"
-"Valla, Kuran çarpsın ki lan!"
Adam vallahi de billlahi de Kuran çarpsın ki Hristiyan efendim, ne diyelim ki...Cümle mi kaldı ki kurayım...
Arkadaşlarla toplandık, evde takılıyoruz... Biri markete gitti kola almaya, biri yemek yapıyor. Çok samimi olmadığım, arkadaşımın arkadaşı ile başbaşa kaldık. Orada gördüm ilk defa, o yani...Eleman bana döndü;-"Hacı beni nasıl buluyorsun?"-"Yeni tanıştık, muhabbetin felan güzel, iyi birine benziyorsun.", dedim, o sorudan da kıllanmadım değil yani!
-"Öyle demiyorum. Nasıl? Çok yakışıklıyım değil mi?", dedi
.-"Olmaz Hacı, arkadaşımın arkadaşısın. Olacağı varsa da olmaz! Aslında tam da tipimsin haa...",dememi beklemiyordu inşallah! Öyle anlayanlar olduysa, öyle demedim! Şaka....Gülsem olmaz şimdi. Valla iyi yani dedim....Abi neyi kanıtlamaya çalıştın sen ben onu anlamadım?Bu neyin he'man lığı...
İnsanlar zamanla yeni duyduğu kelimeleri onda birşey var sanarak sık sık kullanmaya başlar oluyor.Mesela:Karşıdaki şahsa, "baba,hoca, hafız, teyze oğlu,emmi oğlu, anam oğlu vs. diye hitap etme...Kişiliği kaymış bir adama demiceksin, "Hafız naber?" diye. Direk lafa, "euzubillahimineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim", diye başlıyor!Hafız dedik ya adama:)Abi insana nasıl hitap edersen,ya da şöyle diyeyim karşındakini nasıl gördüğünü karşıya hissettirirsen hemen dingil o kılığa giriyor...Karşındakine çok şakacı biri olduğu düşüncesi içerisinde olduğunu hissettirdiysen haydi bismilllah...kendi bile zor güler dangalak ama mecbursun güleceksin, adama o kişiliği sen yükledin...
Neyse, nerde kalmıştık?
-"Nasıl karizmatiğim demi? Şu tipe baksana, süperim yaa..." dedi.
Tipi bir görün; teleskop kullanmanız gerek görmek için!Tip yokki herifte göresin... Arkadaş o kadar tipli. Baba, ya da hacı, hoca, hafız... herneyse...Tavuğun ibiklerinden (hakkını yememek lazım) biraz daha küçük kulakları,çorak arazi görünümünde alın çizgileri,patatese benzeyen bir burnu...
-Arada baba saçları da şöyle diksem mi acaba derken hiç çekinmeyen utanmayan gözleri...Küfür etsen olmaz adamı tanımıyosun...Tek yapabileceğin şey bakkala giden asıl arkadaşının gelmesini beklemek...
(Devam edecek)....