Maskeli balo - BÜYÜK FİNAL

Ahhahım(boğaz temizlemeye benzetmeye çalıştım ama hiç olmadı:/)
Öncelikle süper bir bölümdü ve tebrik etmek ile başlamak isterim.
Sunduğun resimler ise başka bir boyut zaten onlardan konuşmak isterim.
Kızın kıyafeti ile ilgili olarak;Kemer ve pantolon süperdi ama üzerindekini beğenmedim şahsen. Çok sadeydi. O kadar süse uymadı bence. Bence...
Biraz resimlere odaklanma oldu değil mi ama?
Hikaye kısmına gelince...
Güzeldi ama ben vampirleri sevmiyorum(Avrupa yakasında Aslı'nın "Ben nohut yemiyorum" demesinden alıntı yaptım yoksa vampirleri severim)
Ayrıca karakterler süper olmuş
Bütün yorum boyunca yazdığım en mantıklı kelime.
Bugün kafam yerinde değil o yüzde saçma bir yorum oldu.

Bu arada İLK YORUM!

sena***love demiş ki:

Ahhahım(boğaz temizlemeye benzetmeye çalıştım ama hiç olmadı:/)
Öncelikle süper bir bölümdü ve tebrik etmek ile başlamak isterim.
Sunduğun resimler ise başka bir boyut zaten onlardan konuşmak isterim.
Kızın kıyafeti ile ilgili olarak;Kemer ve pantolon süperdi ama üzerindekini beğenmedim şahsen. Çok sadeydi. O kadar süse uymadı bence. Bence...
Biraz resimlere odaklanma oldu değil mi ama?
Hikaye kısmına gelince...
Güzeldi ama ben vampirleri sevmiyorum(Avrupa yakasında Aslı'nın "Ben nohut yemiyorum" demesinden alıntı yaptım yoksa vampirleri severim)
Ayrıca karakterler süper olmuş
Bütün yorum boyunca yazdığım en mantıklı kelime.
Bugün kafam yerinde değil o yüzde saçma bir yorum oldu.

Bu arada İLK YORUM!

geellldiiimmmm!
canım, yorumun için teşekkür ederim.
2 haftalık tatilimde bi'tek yorum bile beni mutlu etti.
ya hiç olmasaydı?
evet resimlere biraz odaklanmak istedim.
kızın elbisesine bi'kaç parça daha bulmuştum ama ya benim anlattıklarıma göre değildi ya da sayfada gösterilmiyordu.
hımm... beni şurda biraz telaşlandırdın: Güzeldi ama ben vampirleri sevmiyorum(Avrupa yakasında Aslı'nın "Ben nohut yemiyorum" demesinden alıntı yaptım yoksa vampirleri severim)
kendi kendime senin için aşkolsun dedim yani.
ama sen de esprinin sonuna yazmasana asıl gerçeği...
kalbime iniyordu valla..
dedim 'aha kimse sevmiyor artık benim hikayemi'
karakterlere gelince...
sevdiğim ve tanıdığım şahısları koyayım dedim...
ve bence yaşlarına göre resimler uygun oldu...(vampirler daha genç duruyor ya...)
ayrıca ilk yorum ve sunduğun iltifatlar için teşekkür ederim tatlım....

DamLaCık demiş ki:

dAmLaCıK demiş ki:

hımm... beni şurda biraz telaşlandırdın: Güzeldi ama ben vampirleri sevmiyorum(Avrupa yakasında Aslı'nın "Ben nohut yemiyorum" demesinden alıntı yaptım yoksa vampirleri severim)
kendi kendime senin için aşkolsun dedim yani.
ama sen de esprinin sonuna yazmasana asıl gerçeği...
kalbime iniyordu valla..
dedim 'aha kimse sevmiyor artık benim hikayemi'

Telaşlandırdı dimi?
Bence de aşk olsun bana nasıl kalbine indirmişim kızın
Tamam bundan sora başa yazarım asıl gerçeği
Bundan sonra inmesin diye elimden geleni yapıcağım
Seviyorum ben diğerlerini bilmem ama

sena***love demiş ki:

DamLaCık demiş ki:

dAmLaCıK demiş ki:

hımm... beni şurda biraz telaşlandırdın: Güzeldi ama ben vampirleri sevmiyorum(Avrupa yakasında Aslı'nın "Ben nohut yemiyorum" demesinden alıntı yaptım yoksa vampirleri severim)
kendi kendime senin için aşkolsun dedim yani.
ama sen de esprinin sonuna yazmasana asıl gerçeği...
kalbime iniyordu valla..
dedim 'aha kimse sevmiyor artık benim hikayemi'

Telaşlandırdı dimi?
Bence de aşk olsun bana nasıl kalbine indirmişim kızın
Tamam bundan sora başa yazarım asıl gerçeği
Bundan sonra inmesin diye elimden geleni yapıcağım
Seviyorum ben diğerlerini bilmem ama

şeytan! tabii telaşlandırdın...
evet aşk olsun, aşk olmazsa meşk olsun...
elinden geleni yapacağın için teşekkür ederim...
ve beğendiğin için teşekkür ederim...
sen olmazsan ne yaparım...?

EDİT.
Dhaa sonra düzenleyeceğim.

Ne oluyor yaa.
Kafamın içinda çark, beyin kıvrımları filan dönüyor.
Süpper bir fragman olmuş
Ama ben bölüm bekliyordum

sena***love demiş ki:

Ne oluyor yaa.
Kafamın içinda çark, beyin kıvrımları filan dönüyor.
Süpper bir fragman olmuş
Ama ben bölüm bekliyordum

valla bi'şeyler dönüyor ama...
neyse söylemeyeyim de süprizi kaçmasın
biraz merak et bakalım...
bölümün bitimine az kaldı, merak etme tatlım...
ayrıca 5. bölüm 5. sayfa açıldığında gelecek...

Ölmüş, ahanda birileri ölmüş.
Bölümü bekliyorum.

Anestezi. demiş ki:

Ölmüş, ahanda birileri ölmüş.
Bölümü bekliyorum.

ne zamandır yoktun tatlım öldüm meraktan...
ewet birilerini öldürdüm
zaten her hikayemde birileri ölüyor(deerrrmişim...)
bölüm yakın zamanda gelecek...

ve arkadaşlar tahmin edin bakalım kim öldü?

bu soru hepiniz için geçerli...

Yaa bana ne bana ne!
Bölüm gelsin yoksa monitör ile aranda bir şey kalmaz.
Hem daha hızlı yazarsın.
Tehtid etmeyeyim diyorum ama....
Kim öldü yaaa,
İstiyorum,istiyorum,yeni bölüm istiyorum.
Göremedim, göremedim, yb göremedim.
Bak iyice saçmalayacağım şindik

sena***love demiş ki:

Yaa bana ne bana ne!
Bölüm gelsin yoksa monitör ile aranda bir şey kalmaz.
Hem daha hızlı yazarsın.
Tehtid etmeyeyim diyorum ama....
Kim öldü yaaa,
İstiyorum,istiyorum,yeni bölüm istiyorum.
Göremedim, göremedim, yb göremedim.
Bak iyice saçmalayacağım şindik

saçmalama tatlım saçmalama
bak istediğim sayfayı açmışsın
bölüm bu akşama gelebilir
anam tehdit yağmuru yağacak kafamdan aşağı
tamam yb gelir sen merak etme
hem ben sende tahmin yürütmüştüm ve tutmuştu
sen de bana bir tahmin söyle belki tutar...

neyse tahmine gerek kalmadı çünkü bölüm geldi...
5. bölümü 5. sayfamızı açan senacığıma ithaf ediyorum...

V. BÖLÜM: ACI KAYIP…

Film bitmişti. Hani korkunç değil demiştim ya lafımı geri aldım. Çok tırstım, desem yalan olmaz. Sanırım Alexander’da benimle aynı duyguyu yaşıyordu. Gözleri fal taşı gibiydi. Suratına kendine gelsin diye tokat atmak istiyordum ama ona kıyamazdım ki… Alexander’ı biraz dürtüp kendine gelmesini sağladım. Ben onun kadar etkilenmemiştim. Aslında o da böylesine etkilenmezdi, belki de numara yapıyordu. Eve döndüğümüzde surat ifadesi biraz yumuşamıştı ama hala tavuk gibi korkuyordu. Onunla dalga geçmek için gülerek
— Ee! Film nasıldı?
dedim. Alexander bana tip tip bakıyordu. Biraz da sanki gülmek istiyordu. Karışık bir yüz ifadesi vardı ama çoğunlukla korku ve sinir gibi bir duygu hakimdi.
— Güzeldi…
dedi. Hala bana kızgın gibiydi.
— N’oldu? Kızdın mı?
dedim ona sarılarak. Bir an gözlerim onunkilere kaymıştı. Ona ilk defa böyle bakıyordum. Gözleri ışıldıyordu. Onunla neredeyse 3 yıldır beraberdik ama beni hiç dudaklarımdan öpmemişti. Ama şimdi… Ona sarıldığım anda beni sıkıca tutarak öpmeye başlamıştı. Karşı koymadım çünkü iki buçuk yıldır bu anı bekliyordum. İlk iki yılımızda belki de benim insan olmam sorundu. Sonraki beş ay bana yavaş yavaş yakınlaşmaya başlıyordu. Salondaki koltuğun üzerine düşmüştük. Ve sanırım biraz güçlü bir şekilde düştük ki koltuğun bir tarafı yamulmuştu. Olan koltuğun yaylarına olmuştu. Alexander geri çekildi.
— Koltuğun için üzgünüm.
— Önemli değil ama… Bu hayatımın en güzel günü!..
dedim gülerek. O da gülüyordu.
— Pis numaracı!
— İyi rol yaparım…
— İzlediğimiz film umurunda değildi yani. Sen tam bir…
Lafımı bitiremeden dudaklarıma yapıştı. Bir ara durarak
— Pisliğim, değil mi?
— Hayır, sadece çok yavaşsın. Bunca yıldır bunu bekliyordum…
— Biliyorum. Sadece zamanlamam kötü. Ve bir şeyi istersem de…
— Hakkını vererek yaparsın.
— Sayılır… Daha çok hafızada kalıcı olmasını isterim o kadar. Bu yüzden iyi rol yapabiliyorum. Sinema salonundayken sanırım biraz fazla abarttım, az daha tokatı yiyordum.
— Evet… Ama sana kıyamam ki…
— O zaman bu akşam da istediğimi yap.
— Ne isteyeceğine bağlı…
— Hım… Belki bu akşam…
— Yemeğe mi gideceğiz?
— Tabii sen istersen…
— Neden olmasın?
— Tamam…
— Tamam, ama ilk önce üzerimi değiştirmem gerekiyor. Sen burada bekle, hemen dönerim.
dedim ona gülümseyerek. En azından bu akşam yemek yapmaktan kurtulmuştum. Ve bu gün gerçekten de benim en güzel günümdü. Odama çıktım. Dolabımdan yeşil bir elbise aldım.

Sanırım bu yemek daveti için uygun bir kıyafetti. Hemen üzerimi giyinip saçımı yaptım. Sıra makyajımı yapmaya gelmişti. Yüzüme baktığımda normal beyaz tenli bir insandan daha da beyazdım. Ten rengi kremimi ve rujumu sürdüm. Farımı ve göz kalemimi de sürdükten sonra çantamı alıp aşağıya indim. Alexander yine ortalıkta yoktu.
— Nerede bu adam?
dedim kendi kendime. Dışarıdan korna sesi geliyordu. Sese doğru yöneldim. Alexander’ın üzerinde takım elbise vardı. Anlaşılan artık beni şaşırtmayan bir hızla evine gidip üzerini değiştirmiş ve arabayla geri dönmüştü. Evden çıkar çıkmaz bana kapıyı açmıştı. Arabaya bindikten sonra o da hızlı bir şekilde arabaya bindi ve yavaşça arabayı sürmeye başladı. Bize en yakın lüks bir restorana gidiyorduk…
… Kapımı Alexander açmıştı. İçeriye girdik. Rezervasyon istemişlerdi. Meğer Alexander daha önce benden habersiz rezervasyon yaptırmış. Bu iş de hallolduktan sonra masamıza geçtik. Garson yanımıza geldi. Alexander kibar bi’şekilde konuşuyordu. Ne de buraları iyi biliyordu. Bana menüyü uzattı.
— Ne istersin aşkım?
Menüyü biraz inceledikten sonra ona gülümseyerek baktım.
— Farinata ve İtalyan salatası…
— Ben de Crescia ve Tiramisu alayım…
— İçecek olarak ne isterdiniz efendim?
— Merry?
— Beyaz şarap olsun.
— Peki efendim…
Üç dakikada yemekler gelmişti. Geldiğimiz restoran müzikliydi. Yanı başımızda keman çalan bir müzisyen vardı. Çok romantik bir geceydi. Hiç bitmesin istiyordum ama eninde sonunda bu gece bitecekti. Zamanı durduramazdık ki…
… Yaklaşık olarak 5 – 6 saat sonra eve döndük. Saatin 12 olmasına 53 dakika vardı. Üzerimi değiştirmeye gittiğimde birden gözlerim karardı. Sarhoş olduğumu sanmıştım. Merdiven başında başım dönüyordu. Zar zor da olsa odama çıkmayı başarmıştım. Odama girdikten sonra başım şiddetli bir şekilde ağrımaya başlamıştı. Daha önce hiç böyle olmamıştı. Acıyla attığım çığlık evimde yankılanıyordu. İyi ki hiç komşum yoktu ve evim ormanın başlangıcındaydı. Yoksa elalemi kapıya toplardım. Alexander yanıma geldiğinde ben yere diz çökmüş titriyordum. Başım çok şiddetli bir şekilde ağrıyordu. Üzerime bir ağırlık çökmüş gibiydi. Duyduğum tek ses Alexander’ın sesiydi.
— Merry! Gözlerime bak! Merry! Hadi! Gözlerime bak!
Alexander hep aynı şeyi söylüyordu. Ama ben hiçbir yeri seçemiyordum. Her yeri bulanık görüyordum. Alexander elimi tuttuğunda soğuk olan elim birden ısınmıştı. Hemen elini geri çekti. Benim hissettiğim tek şey yerden kalkıp yumuşak bir yere uzanmamdı. Alexander hala bağırıyordu.
— Merry! Gözlerime bak! Merry!
Gözlerimi zorla da olsa açtım. Ama etraf bulanıktı. Birden göz bebeklerimin büyüdüğünü hissettim. Hem de normalden daha da fazla büyümüştü.

Yanıyordum. Yanıyordum derken tenim çok sıcaktı.
— Merry! Kendine gel! Merry?!?
Gözümün önünden birkaç karmaşık görüntü geçmişti. Film fragmanları gibiydi. Nefesim kesilmişti. Vücut sıcaklığım sürekli değişiyordu. Yaklaşık bir dakika sonra penceremden sesler geldiğini duydum. İçeriyi buz gibi hava kaplamıştı. Alexander’ın pencereyi açtığı buradan belli oluyordu. Erkek sesi geliyordu ama Alexander’ın sesi değildi. Başka bir sesti.
— Merry, merak etme, babam geldi…
Alexander’ın babası Blane gözlerime biraz baktıktan sonra rahatlamış bir şekilde konuştu.
— Vampirlik özelliklerinden biri daha ortaya çıktı.
— Ne özeliği?
— O da senin gibi geleceği görüyor. Doğuştan vampir olduğundan sende böyle bir sorun yaşanmamıştı. Ama Merry doğuştan vampir değil ki.
— Anlamıyorum…
— Merak etme. Bir sorun olmayacak. Güven bana. Sabah olmadan kendine gelir.
Blane’nin elinde bir şişe vardı ve içindeki her neyse çiçek gibi kokuyordu ama kokusu başımı da döndürüyordu. Başımın şiddetli ağrısı ve gözümün önünden geçen görüntüler yok olmuştu. Göz kapaklarım ağırlaşmıştı. Gerisini hatırlamıyorum…
… Gözlerimi açtığımda gayet iyiydim. Alexander bana ışıldayan gözlerle bakıyordu.
— İyi misin?
— Sanırım… Biraz başım dönüyor ama iyiyim, teşekkür ederim.
— Daha başına neler gelecek bakalım?
— Nasıl yani?
— Daha tam vampir olabilmen için birkaç evreden daha geçmen lazım. Yani biraz daha böyle acı çekeceksin gibi bi’şey.
— Daha ne kadar sürec…
— N’oldu?
— Lizzy! Richard!
— Merry! Neler oluyor?
— Richard!
— Merry! Hemen bana elini uzat!
Elimi uzattım. Tabii gözümün önünden fragman gibi bölük pörçük görüntüler geçiyordu. Richard ve Lizzy’nin başları beladaydı. Ormandaydılar. Richard kurt, Lizzy ise vampir formundaydı. Şimdi Alexander da benim gördüğümü görüyordu.
— Merry! Acele et! Ormana gitmemiz lazım! Lizzy ve Richard’ın başı belada!
Aceleyle oturduğum yerden kalktım. Ormana gittiğimizde henüz bi’şey olmamıştı. Ama birden karşımıza elleri sopalı insanlar çıktı. Alexander’a düşüncelerimle ‘Spor yapıyormuş gibi görün…’ dedim. O da dediğimi yaptı. İnsanlar yanımıza geldi ve
— Canınızı seviyorsanız kaçın!
— Canınızı kurtarın!
diye bağırdılar. Biz şaşkın gibi görünmeye çalışarak onlara bakıyorduk. Derken, önümüze birden Richard ve Lizzy çıktı. Richard’ı ilk defa kurt olarak görüyordum.

Spoiler:

Gerçekten de çok korkunçtu. Biraz geri çekildim. Alexander beni korumak için önüme geçti. İnsanlar ellerinde sopalarla Richard’a doğru koşuyorlardı. Lizzy, Richard’ı sakinleştirmeye çalışırken insanlar Richard’a vuruyorlardı. Tabii Lizzy de onu korumaya çalışıyordu. Onu bir kez daha kaybetmek istemediğinden yapacağı son şeyi yapmıştı. Vampir haline bürünmüştü. Şimdi normalden daha sinirli ve daha korkunçtu. Birden bütün insanlar yere diz çöktüler. Elleri başlarındaydı ve (sanırım acıdan) kıvranıyorlardı. Lizzy onlara dik dik bakıyordu ve gözlerini onlardan hiç ayırmıyordu. Richard eski haline dönmüştü ama o yakışıklı yüzünde sopa çizikleri vardı ve kafası kanıyordu. Lizzy’nin omzuna dokunarak titrek bir sesle konuşuyordu.
— Tamam Lizzy… Artık yeter, onlar yeterince derslerini aldılar.
Lizzy gözlerini onlardan ayırdı ve bize baktı. İnsanlarsa kaçmaya başlamıştı. Etrafta kimse kalmamıştı ya da biz öyle sanıyorduk. Arkamızdaki çalılıklardan birisi koşarak yanımıza geldi. Elindeki sopayla tam Richard’a vuracaktı ki Alexander onun önüne geçti. Adam da Alexander’ı görmediği için, vurduğunda sopa Alexander’ın omzuna geldi ve kırıldı. Eğer Alexander, Richard’ın önüne geçmeseydi sopa kafasına gelecekti ve belki Richard da ölecekti. Çünkü kurt adamlar, vampirler gibi ölümsüz değildi. Adam gitmişti çünkü Lizzy onun peşindeydi. Alexander’ın yanına gittim.
— Alexander iyi misin?
— İyiyim merak etme…
Omzunu tutarak konuşuyordu. Sanırım biraz canı yanmıştı. Alexander, Richard’a döndü.
— İyi misin dostum?
— İyiyim, sanırım yok bi’şeyim.
dedi titreyen bir sesle. Bir yandan da kafasını kontrol ediyordu. Eli kanayan yerine geldiğinde biraz irkilmişti. Bense kendimi zor tutuyordum. Sonunda Lizzy gelmişti. Gözlerinin rengi değişmişti. Koyu kahve olmuştu. Richard’a sarıldı.
— Aşkım, bi’şeyin yok ya?
— Yok bi’şeyim, merak etme. Sadece kafam… Lizzy… O adama ne yaptın?
— Hiç…
— Gözlerin…
— Tamam, itiraf ediyorum… Yapacağım en son şeyi yaptım… Onu… Onu öldürdüm…
Lizzy bizim yanımıza geldi. Alexander’a dönerek
— Teşekkür ederim.
dedi o ağlamaklı sesiyle.
— Bana değil, ona teşekkür et. Richard onun sayesinde kurtuldu.
— Nasıl yani?
— Merry de benim gibi geleceği görüyor. İkimiz yan yana geldiğimizde sadece birimiz görebiliyoruz. Eğer Merry bana haber vermeseydi Richard’ı şimdi kaybetmiş bile olabilirdik.
Lizzy bana döndü ve sarıldı.
— Teşekkür ederim Merry…
Bana sarıldığında üzerime bir yük bırakılmış gibi oldum ve gözkapaklarım ağırlaştı…
… Bayılmışım. Alexander kucağında beni taşıyordu. Eve geldiğimizde Alexander’a sordum.
— Neler oldu?
— Birden bayıldın. Biz de neler olduğunu anlayamadık. Birazdan annem burada olur, seni tedavi eder.
— Peki…
dedim. Beni yatağa bıraktı. Sonra da Rose geldi ve beni muayene etti.
— Bi’şeyi yok. Dün akşamki kokladığı panzehirin etkisi işte. Başka bi’şey değil.
— O panzehirin etkisi geçmemiş miydi?
— Hayır. Etkisi bir iki gün daha sürecek. Böyle arada sırada bayılabilir, korkmayın. Ben gideyim artık. Daha Richard’ın yarasını temizlemem lazım.
— Tamam anne… Ben gerisini hallederim.
dedi Alexander. Rose pencereden atladığı gibi ağaçtan ağaca zıplayarak gözden kayboldu. Bense gözlerimi kapamış uyumaya çalışıyordum. Bugün çok yorulmuştum desem yalan olmaz. Hem yarın okul da vardı. Bugünü dinlenerek geçirmiştim. Alexander’sa hep benimle uğraşıyordu. Akşam olmuştu. Bütün gün doğru dürüst uyuyamadığımdan ve Alexander da çok yorgun olduğundan erkenden uyumuştuk. Sabah olduğunda ise canım kahvaltı yapmak istememişti. Alexander da bi’şey yemedi. Sanırım benim yüzümden istemişti. Okula gittiğimizde içimde nedenini bilmediğim bir sıkıntı vardı. Sanki bugün kötü bi’şeyler olacaktı. Zil çaldığında içeriye girdik. Bugün sınavlarımız vardı. Mezuniyetimiz yaklaştığı için final sınavlarımız da başlamıştı. Sınavlar benim için kolaydı ama içimdeki kötü his hiç geçmemişti. Sınavlarımız bittiğinde bizi erken bıraktılar. Okuldan eve dönerken çok yakınlarda taze kan kokusu almıştım.
— Alexander… Buralarda bi’şeyler olmuş…
Alexander biraz duraksadıktan sonra telaşla bana baktı.
— Koş! Acele etmeliyiz. Richard’a bi’şey olmuş!
Richard’ı yerde baygın olarak bulmuştuk. Nefes de almıyordu. İyice endişelenmiştik. Alexander, Richard’a biraz baktıktan sonra göğsünde bir kurşun buldu. Bana kurşunu göstererek;
— Hemen annemle Lizzy’e haber ver! Çabuk ol! Buraya gelsinler!
Hemen Lizzy ve Rose’un yanına gittim.
— Acele edin! Richard yaralanmış! Ormana gitmemiz lazım!
Ormana vardığımızda Alexander’ı ilk defa ağlarken görüyordum. Lizzy koşarak Alexander ve Richard’ın yanına gitti. Alexander sulu gözlerle
— Ölmüş…
dedi. Lizzy ise ağlayarak Richard’ın cansız bedenine sarıldı.
— Richard!
Ben de dayanamamıştım, ağlıyordum. Yine o panzehirin etkisi olması gerek gözlerim karardı. Oraya, Richard’ın üstüne yığılıverdim…
… Yeniden gözlerimi açtığımda Richard ortalıkta yoktu. Gömmüşler. Hemen yanı başımda Rose vardı.
— İyi misin canım?
— İyiyim, yok bi’şeyim…
dedim. Lizzy’nin bu olayı unutması zor olacak gibime geliyordu. Onun hayatını iki kez kurtarmıştı fakat üçüncüye yetişememişti…
…Anlattıklarına göre rüyasında hep Richard’ı görüyormuş. Ve bir süre sonra artık uyuyamaz hale gelmiş…

Hmmmm İlk Yorum bu 1,
2 bölüm süperdi.
3, Kızın ne süper bir yeteneği oldu dimi yaaa?
Geleceği görüyor falan filan yaa süper olmuş.
Resimler süperdi.
Bölümde öyle.
Ellerine sağlık ve yeni bölüm isterim.

İmza/ kaçak giriş yapan

sena***love demiş ki:

Hmmmm İlk Yorum bu 1,
2 bölüm süperdi.
3, Kızın ne süper bir yeteneği oldu dimi yaaa?
Geleceği görüyor falan filan yaa süper olmuş.
Resimler süperdi.
Bölümde öyle.
Ellerine sağlık ve yeni bölüm isterim.

İmza/ kaçak giriş yapan

evet güzel bi'yeteneği oldu ama acıyı da biraz fazla çekti..
çeksin çeksiinn... kim dedi ona git vampire aşık ol die
ah! unutmuşum ben söylemiştim...
ewet ilk yorum geldi.
geldi geldi geldiiii (alice'in sözüydü... )
sağol canım..
dur bismillah!
final var yb yok
o yüzden biraz geç gelcek
hem daha pc'ye geçirmeye bugün başlıcam
yine mi kaçak geldin?
bak bir daha ki sefere polis amcanı çağrıcam ona göre..
(bknz.: tipik anne halleri)

Ah anne ah!
Çağı polis abiyi, çağır!

Vampire aşık ol diye sen söyledin diye hatırlıyorum.
Ayrıca evet Alice'in lafı o bikerem!
Fina!Final!Final!

sena***love demiş ki:

Ah anne ah!
Çağı polis abiyi, çağır!

Vampire aşık ol diye sen söyledin diye hatırlıyorum.
Ayrıca evet Alice'in lafı o bikerem!
Fina!Final!Final!

tamam yavrucuğum..
üzme anneyi, çağırmasın polis abiyi...

evet ben söyledim...

final...
burada yaklaşık olarak bir hafta yoktum.
finalin yarısına gelmiş olmama lazımdı ama monitörün ana kartı yandığı için bilgisayarımı bir haftadır göremiyordum ve bölümü yazamadım.

kısacası bu gün başlayacağım..

ayrıca benim küçük bebeğim...
bir daha anneye beddua ederken seçimi iyi yap!

not

final bölümünü 6. sayfa açıldığında ilk önce fragmanı koyarak ekleyeceğim. ve bu hikaye de burada bitmiş olacak. final, partlardan oluşabilir...
şimdiden bilginiz olsun...

final bölümü fragmanı

Goffret ~ demiş ki:

— Merry, benimle……balık tutar mısın?
— Ah! Alexander, ……sorman hata bebişim. Bi kilo sardalya cıkarmıs kızım ben.

aslında olabilir tatlım ama maalisef bu değil...
sanırım fragmanı beğendin. açıp baktığına göre... yani bu da soru mu?

aaa! ilk yorumu gofretim yazmış.
sennaaaa! nirdesin kızzz?????????

Goffret ~ demiş ki:

dAmLaCıK demiş ki:

Goffret ~ demiş ki:

— Merry, benimle……balık tutar mısın?
— Ah! Alexander, ……sorman hata bebişim. Bi kilo sardalya cıkarmıs kızım ben.

aslında olabilir tatlım ama maalisef bu değil...
sanırım fragmanı beğendin. açıp baktığına göre... yani bu da soru mu?

aaa! ilk yorumu gofretim yazmış.
sennaaaa! nirdesin kızzz?????????

Ben okudum falan sanıyodum bölümleri
Meğersem başlamışım sadece
Diyorum başta yorum var sonlarda yok allah allah
Neyse şu sınav şeysi gitsin ben okuyup genişçene bi yorum yapcaam.
(Uzunca değil genişçe bak Nasıl olacaksa )

sorun mu canım benim?
beğenmen yeterli...
ayrıca ben de merak ettim nasıl genişçene yazacağını..
sınavda başarılar dilerim kuzum...



ayrıca bu sana değil başkasına bir çağırı:
senaaaaaa! nirdesin qızzzzzz!? seni bekliyom buradaaaaaa! gofretimle kaldık başbaşa...

Goffret ~ demiş ki:

Final ile ilgili calısmaları 'Benim Eserim' de ki baslıgıma koydum tatlım. Umarım begenirsin. (:

hemen bakıyorum canım.

çok teşekkür edrim canım benim...
hepsi çok güzeldi...
bölümü birazdan koyacağım..
hepinize iyi okumalar...



offf! koyamıyorum.. eve gitmek zorundayımm...
ama söz...
20.11.10 tarihinde final en güzel şekilde geliyooorr...

Biri "sennaaaa!!!Gel kızzz" mı didi?

Hemen geldim canım.
Nerede bu bölüm ha! Nerede ben bekliyorum şimdi ama sabır tükendi tükenecek. Şimdi bu maskeli balo gece 12 den sonra bitenlerden değilmiş. Akşam 6 Da bitiyor galiba.Keşkem 12 bölüm olsaydı. 12 saat eder bu

sena***love demiş ki:

Biri "sennaaaa!!!Gel kızzz" mı didi?

Hemen geldim canım.
Nerede bu bölüm ha! Nerede ben bekliyorum şimdi ama sabır tükendi tükenecek. Şimdi bu maskeli balo gece 12 den sonra bitenlerden değilmiş. Akşam 6 Da bitiyor galiba.Keşkem 12 bölüm olsaydı. 12 saat eder bu

ya tatlım..
tabii seni çağırdım...
bölümü koyamadım ama şimdi koyuyorum..
ama şimdi harbiden koyuyorum..
çünkü öncekiler babam yüzünden yalan oldu.
sürekli 'hadi eve.. hadi eve..'
ya yiter yaa..!
yalancı etti meni burda...
rezil oldum okuyucularıma..
baba senden nefret ediyorum dicem ama ona da kıyamıyorum kii...

yaklaşık olarak 15 dakika sonra evet final geliyor..

hepinize şimdiden iyi okumalar diliyorum..
umarım babam yine 'hadi eve...' demez..
yoksa ben burda delireceğim...

ayrıca benim balom saat 12'de bitmiyor sonsuza kadar sürüyor...
ve güzel uydurmuşsun...
tebrik ederim amaaaa...
sorduğum soruya yine cevap yazmamışsııınnn...
darılıcam valla...

Yehhuuuuuu!!!!!!
Daaaaddiiii..
Uff magandalığa başladım.
N'olur Damlamı, bir damla suyumu eve çağırmayın.
Ben yandım bu meraktan ne olur!