| Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak | |
|
+4Night..* **TaP10** //ÖzLém..* Anestezi. 8 posters |
|
Yazar | Mesaj |
---|
Anestezi. Yardımcı Yönetmen
Mesaj Sayısı : 533 Kayıt tarihi : 17/06/10 Yaş : 28 Nerden : David Tennant, Love, (:
| |
| |
//ÖzLém..* Yönetmen
Mesaj Sayısı : 365 Kayıt tarihi : 11/06/10 Yaş : 29 Nerden : İstanbuL..
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Çarş. Haz. 30, 2010 9:46 pm | |
| Isabelle vampir oldu bence. (Isabelle, ne güzel isim buldum ya.. xD ) Ondan başka bir şey anlamadım. Kısa bir hikaye, güzel, çocuk masalı tadında. Sevdim bunu. | |
|
| |
**TaP10** Profesyonel
Mesaj Sayısı : 303 Kayıt tarihi : 12/06/10 Yaş : 28 Nerden : Bursa
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Çarş. Haz. 30, 2010 10:07 pm | |
| Tanıtım güzeldi her ne kadar pek birşey anlamasamda güzeldi... Kısa ve öz bakalım nasıl olacak... Merakla bekliyorum... | |
|
| |
Night..* Yönetmen
Mesaj Sayısı : 218 Kayıt tarihi : 11/06/10 Yaş : 29
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Çarş. Haz. 30, 2010 10:15 pm | |
| | |
|
| |
Anestezi. Yardımcı Yönetmen
Mesaj Sayısı : 533 Kayıt tarihi : 17/06/10 Yaş : 28 Nerden : David Tennant, Love, (:
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Perş. Tem. 01, 2010 7:24 am | |
| | |
|
| |
AdelTime* Profesyonel
Mesaj Sayısı : 374 Kayıt tarihi : 13/06/10 Yaş : 29 Nerden : İstanbul
| |
| |
Anestezi. Yardımcı Yönetmen
Mesaj Sayısı : 533 Kayıt tarihi : 17/06/10 Yaş : 28 Nerden : David Tennant, Love, (:
| |
| |
dAmLaCıK Profesyonel
Mesaj Sayısı : 344 Kayıt tarihi : 13/06/10 Yaş : 29 Nerden : istanbul
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Perş. Tem. 01, 2010 4:17 pm | |
| konu çok güzel. yine twilight konulu Isabella vampir mi değil mi onu pek anlamadım. edward nasıl düşmanı anlamadım... meraklar içinde ilk bölümü bekliyorum. | |
|
| |
Anestezi. Yardımcı Yönetmen
Mesaj Sayısı : 533 Kayıt tarihi : 17/06/10 Yaş : 28 Nerden : David Tennant, Love, (:
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Perş. Tem. 01, 2010 10:03 pm | |
| | |
|
| |
dAmLaCıK Profesyonel
Mesaj Sayısı : 344 Kayıt tarihi : 13/06/10 Yaş : 29 Nerden : istanbul
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Cuma Tem. 02, 2010 3:57 pm | |
| | |
|
| |
Anestezi. Yardımcı Yönetmen
Mesaj Sayısı : 533 Kayıt tarihi : 17/06/10 Yaş : 28 Nerden : David Tennant, Love, (:
| |
| |
dAmLaCıK Profesyonel
Mesaj Sayısı : 344 Kayıt tarihi : 13/06/10 Yaş : 29 Nerden : istanbul
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Salı Tem. 06, 2010 3:07 pm | |
| | |
|
| |
Anestezi. Yardımcı Yönetmen
Mesaj Sayısı : 533 Kayıt tarihi : 17/06/10 Yaş : 28 Nerden : David Tennant, Love, (:
| |
| |
dAmLaCıK Profesyonel
Mesaj Sayısı : 344 Kayıt tarihi : 13/06/10 Yaş : 29 Nerden : istanbul
| |
| |
Goffret ~ Figuran
Mesaj Sayısı : 141 Kayıt tarihi : 18/06/10 Yaş : 29
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Çarş. Tem. 07, 2010 9:33 pm | |
| | |
|
| |
Anestezi. Yardımcı Yönetmen
Mesaj Sayısı : 533 Kayıt tarihi : 17/06/10 Yaş : 28 Nerden : David Tennant, Love, (:
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Çarş. Tem. 07, 2010 9:56 pm | |
| | |
|
| |
Anestezi. Yardımcı Yönetmen
Mesaj Sayısı : 533 Kayıt tarihi : 17/06/10 Yaş : 28 Nerden : David Tennant, Love, (:
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Paz Tem. 11, 2010 12:54 am | |
| 1.Kaybetme Korkusu Gözlerini açtığında ''Hey, uyanıyor.'' gibi sesler duyuyordu. Gözlerini açtığında iki çift gözle karşılaştı. Biri kız, diğeri ise erkekti. Kız bu insanları görünce biraz ürkmüştü. Ona ne olmuştu? Erkek olanı konuşmaya başladı.
''İsabella. İsabella sen misin?''#Part 1. İlk uyandığı zamandaki gibiydi gözleri. Canı öyle yanıyordu ki ne yapacağını dahi bilmiyordu. Ona sorulan soru geldi aklına. ‘İsabella sen misin?’ Kahkaha atmak istedi ama beceremedi çünkü bacağı yanıyordu. Sadece acıyla inlemekten başka bir şey yapamadı. Gözlerini açmayı denedi. Fakat bu sefer ellerini gözlerine siper edecekti. Her ihtimale karşı diye düşündü genç kız. Elini kaldırmaya çalıştı fakat beceremedi. Sanki bir şey O’nu engelliyormuş gibiydi. Elini tekrar çekişledi fakat bileği yüzünden başaramıyordu. Hiddetle elini çekti ama canının yanmasından başka bir şey yapamadı. Sinirle gözlerini açtı ve kollarına baktı. Bağlanmıştı. Aynı şekilde bacakları da bile kısmından yatağa kelepçelenmişti. Anlayamıyordu. Neden böyle bir şey yapılmıştı? Etrafını gözlerini kısarak süzdü. Beyaz bir odaydı burası. Beyaz ve soğuk… Soğuk olan yerleri düşündü genç kız. Dondurmacı falan olamazdı. O zaman kesinlikle diğer düşündüğüydü. Burası bir hastaneydi. Fakat bir hastanede neden birini bağlamışlardı ki? Ellerini ve kollarını canı acısa da sürekli çekmeye başladı. Her çekişinde canı daha çok yanıyordu. Belki de düştüğü için olmuştu bu. Gözlerini dizlerine çevirdi. Morarışlar ve çizikler vardı. Bunlar düşmeyle meydana gelemezdi değil mi? Bacaklarının bu halini görünce daha çok çekmeye başladı ve bu sefer çığlıklar eşliğindeydi. Kapı hızlı bir şekilde açıldı ve içeri iki kişi girdi. Bunlar O’na soru soran kişilerdi. Birbirine bakıp fısıldamaya başladılar. ‘’Sence dönüşüyor mudur?’’ ‘’Tanrım! Umarım böyle bir şey gerçekleşmez, bu kızı çok seviyorum.’’ Genç kız duydukları karşısında gözerini iri iri açmıştı. Neye dönüşüyordu. Bir canavara veya Mutant’a falan mıydı? Düşünceleri çok saçma da olsa O’nu korkutuyordu. Çünkü saçmalıkların gerçekleşmesi kötü bir şeydi. ‘’Siz kimsiniz? Neden beni çözmüyorsunuz?’’ diyerek inledi genç kız. Erkek olanının gözleri büyüdü. Gerçektende aklı almıyordu. ‘’Beni tanımıyor musun Bella?’’ dedi içinden binlerce kez bunun bir rüya olmasını dileyerek. Genç kızın aklı karışmıştı. Arkasına dönerek etrafta birinin var olup olmadığına baktı. Hayır, kimse yoktu. ‘’Bana mı sesleniyorsun?’’ dedi kararlılıkla. Bu şekilde konuşmaktan nefret ediyordu fakat başka bir şansı yoktu. Kızın aklı karışıkken genç adam kendine küfürler savurdu ve tekrar bunun bir kâbus olmasını diledi. ‘’Evet, Bella. Senini İsmin Bella. Bunu bilmiyor musun?’’ dedi hüzünle. Genç kız cevap vermeden başını bir sağa bir sola salladı. Daha sonra ismini öğrendiği için şanslı olduğunu düşündü. Kendi kendine ‘’İsabella ha?’’ diyerek gülümsedi. İsmi gerçektende eski bir isimdi. Gülümsemesinin ardından ‘oldschool’ olduğunu düşündü ve bu sefer kıkırdamaya başladı. ‘’Bella? Şimdi sana birkaç soru soracağım. Ne kadar saçma olursa olsun bana her ayrıntısıyla anlatmanı istiyorum. Saçma bile olsa tamam mı?’’ ‘’Her şeyden önce sizden bir şey isteyeceğim bayım.’’ ‘’Tabi Bella, ne istiyorsun?’’ ‘’Beni sorgusuz sualsiz bulduğunuz yere geri götürmenizi istiyorum.’’ ‘’Kendini iyi hissettiğinde tabi ki götürürüz Bella.’’ dedi genç adam. Aslında Bella’ya yalan söylüyordu. O’nu kesinlikle oraya geri götürmezdi. Özellikle de şimdi, ellerinin içindeyken O’nu yine yabancılara teslim edemezdi. ‘’Teşekkür ederim. Ah, bu arada, kimsiniz siz?’’ dedi Bella gülümseyerek. ‘’Ben Jacob. Jacob Black. Zamanı geldiğinde hatırlayacaksın.’’ #Bölümü inşallah beğenirsiniz. Direk giriş yapmamayım dedim. Aslında 1. bölümüm hazırdı ama baştan yazdım. Eğer beğenmezseniz tekrar yazabilirim. Bu bölümün ilk partı. Diğer partını da ilerleyen günlerce koyacağım. #2. parttan bir diyalog;''Hey, bekle? Seni bir yerden tanıyor muyum?'' ''Evet. Hayır, aslında bilmiyorum.'' | |
|
| |
Goffret ~ Figuran
Mesaj Sayısı : 141 Kayıt tarihi : 18/06/10 Yaş : 29
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Paz Tem. 11, 2010 2:06 pm | |
| | |
|
| |
Anestezi. Yardımcı Yönetmen
Mesaj Sayısı : 533 Kayıt tarihi : 17/06/10 Yaş : 28 Nerden : David Tennant, Love, (:
| |
| |
AdelTime* Profesyonel
Mesaj Sayısı : 374 Kayıt tarihi : 13/06/10 Yaş : 29 Nerden : İstanbul
| |
| |
Anestezi. Yardımcı Yönetmen
Mesaj Sayısı : 533 Kayıt tarihi : 17/06/10 Yaş : 28 Nerden : David Tennant, Love, (:
| |
| |
dAmLaCıK Profesyonel
Mesaj Sayısı : 344 Kayıt tarihi : 13/06/10 Yaş : 29 Nerden : istanbul
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Salı Tem. 13, 2010 3:34 pm | |
| çok güzeldi...: vah zavallı bellacık hafızasını kaybetti. yaa! jacob da bi şeyin içine girmese olmuyor... neyse bölümün devamını bekliyorum. | |
|
| |
Anestezi. Yardımcı Yönetmen
Mesaj Sayısı : 533 Kayıt tarihi : 17/06/10 Yaş : 28 Nerden : David Tennant, Love, (:
| |
| |
Anestezi. Yardımcı Yönetmen
Mesaj Sayısı : 533 Kayıt tarihi : 17/06/10 Yaş : 28 Nerden : David Tennant, Love, (:
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Paz Tem. 25, 2010 11:13 pm | |
| 2. Bölüm ~ Sinir BozucuEvanescence-Taking Over MeB(ella):
i have to be with you to live to breathe seninle olmak zorundayım yasamak ,nefes almak için
you're taking over me beni ele geçiriyorsun
have you forgotten all i know and all we had? bildiklerimi ve yaşadıklarımızı unuttun mu
you saw me mourning my love for you beni yasını tutarken gördün aşkım
and touched my hand ve ellerime dokundun
i knew you loved me then biliyordum o zaman beni seviyordunBu çocuktaki tanıdıklık içimi yiyip bitiriyordu. Bana yardımcı olabileceğini söyledikten sonra hiç konuşmadı. Açıkçası ben de bir şey söylemedim. Ormandaki patika boyunca yürümeye devam ettik. Arada bir tökezlesem de hemen doğruluk kendi işime baktım. Kendim hakkımda birkaç şey öğrenmiştim. Sakardım. Cesurdum. Ayrıca çok zevksizdim. Kıyafetlerime bakıyorum da gerçekten çok değişiklerdi. Yani en kısa cevap basitti herhalde.
''Konuşmayı sevmiyor musun?’’ dedim basitçe. Kadifemsi sesini çok beğenmiştim. O yüzden duymak hoşuma gidiyordu. Fakat o inadına konuşmuyordu. Ve bu da beni sinirlendiriyordu. Neden konuşmuyordu ki?
‘’En azından nereye gittiğimizi söylesen?’’ dedim hışımla. Bunları içgüdüsel yapıyordum. İsteyerek tavırlarımı ortaya çıkarmıyordum yani. Kendim hakkında bir fikrim daha oluştu. Kesinlikle adaletsizlikten nefret ediyordum ki bu iyi bir huydu. Kendimi sevmeye başlamıştım. En azından gerizekalı-moron-kızlardan değildim. Bir süre daha yürüdükten sonra devasa bir evin önünde durduk. Burası onun evi miydi? Evi dikkatle inceledim. Ne yani ev tamamen camla mı kaplıydı? Cam, diye tekrarladı beynim. Cam bana neyi hatırlatıyordu? Hah (!) Bu evi hatırlıyordum. Buraya daha öncede gelmiştim fakat giriş buradan değildi.
‘’Burada daha önce bulundum mu?’’ dedim Edward’a bakarak. Sanki bunu sormamdan korkuyormuş gibi bir hali vardı. Cesaretlendirircesine gözlerine baktım. Benden birşey mi saklıyordu? Hayır asıl sonu ''Neden?'' olacaktı.
‘’Bildiğim kadarıyla hayır.’’ dedi. Yalan söylediğini vücudumdaki her hücremle biliyordum. Her ne alakaysa bunu biliyordum. Bir şekilde hissediyordum demeliyim. Anlamadığım şekilde kendimi O'na bağlı hissediyordum.
‘’Yanıldığını sana göstereceğim.’’ diyerek koşmaya başladım. Nereye koştuğumu da bilmiyordum ki gerçi. Tamamen içgüdüsel hareket ediyordum. Evin etrafını koşarak bir kapıya ulaştım. Arkamdan da o geliyordu. Yüzümdeki gülümsemeyi görünce acıyla gözlerini kaçırdı. Neden böyle yaptığı hakkında en ufak bir bilgim yoktu.
‘’Ne yani hatırlıyorum, bu kötü bir şey mi?’’ dedim resmen cıvıldayarak. Kendim hakkımda birkaç bilgi daha keşfetmiştim.. Mutluluğumu her zaman belli ediyordum. Galiba bu da güzel bir huydu. Gülümsedim. Ani bir rüzgârla kapı açıldı ve karşıma ufak tefek bir kız belirdi. Diken saçlı çok güzel bir kızdı. Kızı incelemeye çalışmıştım. Fakat o verdiği tepkiyle beni şaşırtmayı başarmıştı. Şimdi O'na odaklanamıyordum.
‘’Bella!’’ diyerek ani bir şekilde boynuma sarıldı. Sarılışıyla gözümün önüne tekrar görüntüler belirdi. Bu evdeydim. Buradaydım. Yukarıdaydım. Bu kız yanıma gelip boynuma sarılmıştı. Adını hatırlamaya çalışıyordum. Adı! Adı Alice’dı. Umarım öyledir. Tanrım! Beynim benimle nasıl bir oyun içerisinde böyle! Yardım et! Âlice beni kendinden ayırdıktan sonra donuk gözlerle bana baktı ve ardından özür dilercesine Edward’a. Fakat bu bakışların sebebini anlayamıyordum. Neden birbirlerine böyle bakıyorlardı. Deliriyor muydum ben?!
‘’Buradaydım değil mi? Lütfen isminin Âlice olduğunu söyle.’’ dedim yalvarırcasına. Bir şeyler hatırlamak hoşuma gidiyordu. Birileriyle arkadaş olmak. Düşüncesi bile güzeldi. Âlice özlemle kafasını salladı ve tekrar Edward’a bakışlarını yolladı. Sevinçle Alice’e sarıldım. Daha sonra bakışlarımı Edward’a çevirdim. O’na öfkeliydim. Hatırlamamda yardımcı olmuyordu. Aksine sanki hiçbir şeyi hatırlamamamı istiyordu. Peki ya neden istemiyordu? Böyle davranmasının sebebi neydi?
‘’Yalan söyledin. Buraya geldiğimi bilmemi istemiyordun?’’ dedim. Aslında bunu soru sorarcasına sordum. Bilmeliydim. Neden bana yalan söylediğini anlamalıydım. Bunu çözmem gerektiğini hissediyordum.
‘’Ne söyledi ki Bella?’’ dedi Âlice şeker ses tonuyla. Evet! Bu sesi de tanıyordum.
‘’Buraya daha önce gelmediğimi söyledi.’’ dedim öfkeyle gözlerimi kısmış bir şekilde Edward’a bakarak. Şaşırmasını beklerdim fakat sanki o bunların olacağını biliyor gibiydi.
‘’Ah, canım. O burada olduğunu hiç bilmiyordu. Çünkü genelde sen ben evde tekken geliyordun. Kız kıza takılıyorduk.’’ dedi göz kırparak. Ah, aptal kafam ve ben! Bu sefer özür dileyen bakışlar atma sırası bendeydi. ‘Özür dilerim’ diyerek mırıldandım ve Alice’e döndüm. Onunla konuşmam gerekiyordu. Hemde hemen!
‘’Sanırım konuşmamız gerekiyor Âlice.’’ dedim ciddiyetle gözlerinin içine bakarak.
‘’Ama ilk önce Carlisle’ı çağırmalıyız. Başına bir bakmalı Bella. Belki hatırlamanda yardımcı olur.’’ dedi gülerek. Bir dakika ben ona bir şey hatırlamadığımı söylememiştim ki? Hafızamı kaybettiğimden haberi var mıydı yani? Hem başımı çarptığımı nereden biliyordu. Buraya geldiğimde bunların hiçbirini ona söylememiştim.
'‘Sen nereden biliyorsun?’’ dedim kuşkuyla. Edward’ın bakışları daha da sertleşmişti.
‘’Neyi söylememiştin Bella?’’ dedi sanki anlamamış gibi. Ama gözlerindeki ahmak ifadeyi görebiliyordum. Ve ben de bir ahmak değildim. Neler döndüğünü çözmeliydim. Çünkü bu davranışlar çok sinir bozucuydu.
‘’Başımı çarptığımı ve hafızamda problem olduğunu.’’ dedim tekrar gözlerimi kısarak.
‘’Ah Bella. Babamın doktor olduğunu hatırlamıyorsan bu benim problemim değil. Her baba kızına birkaç şey öğretir değil mi? Başının şiştiğini görebiliyorum ve gözlerin gidip geliyor. Ayrıca Edward’ı yalan söylemekle suçladın. Bunlar sence neyin belirtileri?’’ dedi. Aslına bakarsanız tamamen haklıydı. Paranoyaktım. Bunu da kendim hakkında keşfettiğim şeyi not ettiğim defterime ekledim. Güzel, çabuk alışıyorum.
‘’Bence fazla kuşkulusun. Bir arkadaşız Bells. Ve burası senin evin gibidir. İstersen yukarı çıkalım biraz dinlenmelisin.’’ dedi ve adımlarımı merdivenlere yönlendirdi. E(dward):
you don't remember me but i remember you beni hatırlamıyorsun ama ben seni hatırlıyorum
i lie awake and try so hard not to think of you uyanık yatıyorum ve seni düşünmemeye çalışıyorum
but who can decide what they dream? and dream i do... fakat kim neyi düşleyeceğine karar verebilir ki ve düşlüyorum...
i believe in you sana inanıyorum
i'll give up everything just to find you seni bulmak için her seyden vazgeçeceğimAlice'e ne kadar teşekkür etsem azdı. Evet hata yapıyordu. Fakat benim gibi telaşlanmak yerine ustaca hatasını düzeltiyordu. Benim gibi afallamıyordu. Kendimden bir kez daha nefret ettim. Şimdi anlıyordum. Benim öfkem Carlisle'a değil kendimeydi. Kendi hatalarımı ailem ödüyordu. Sinir bozucu!
''Edward gidip avlan. Bende Bella'ya açıklama yapayım. Üstü kapalı.'' dedi iç sesiyle göz kırparak. Ona olan minnetim hiçbir zaman sona ermeyecekti. Dudaklarımı hafifçe aralayarak;
''İyice poz kırmak istemiyorum.'' dedim. Tabi bunu sadece biz duymuştuk. Bereket versin ki Emmett ile Jasper ava gitmişlerdi. Rose ile Esme'de Denalilere gideceklerdi. Taşınmamız gerekiyordu ve yer arıyorlardı.
''Tamam öyle olsun. Fakat dikkatli ol. Ayrıca taşınmıyoruz. Bunu görebiliyorum.'' dedi içinden kıkırdayarak. Zaten Bella'yı tekrar gördükten sonra nasıl taşınacaktım ki! Bunun düşüncesi bile bana acı veriyordu.
''Bella istersen seni odana çıkarayım. Dinlenirsin biraz.'' dedi Alice neşeyle. Fakat yine bir ayrıntıyı atlamıştı. Bella'ya burada bir odasının olduğunu söylemişti ve Bella da ayrıntıları inceleyen birisiydi. Özellikle de şimdi.
''Buraya sık sık gelir miyim?'' dedi gülümseyerek. İşte o an donuk kalbimin bir anlığına ısındığını hissettim. Tabi ki bu bir anlık oldu. Çünkü buna tekrar izin veremezdim. Belki de arkadaş olarak yaklaşmalıydım ona.
''İstediğin zaman kalabiliyorsun.'' dedi Alice tam bir cevap vermeyerek. İşini güzel yapıyordu. Eğer onunla ben konuşsaydım sanırım afallamaktan başka birşey yapamazdım. Bu cevaplar onun için yeterli değildi. Bunu anlayabiliyordum. Çünkü önceden ona karışık cevaplar verdiğimde alnında oluşan kırıklık yeniden oradaydı. Fakat onun için yapabileceğim bir şey yoktu. 'En azından iyiliği için' diyerek cevap verdi içimdeki insanlık. Evet, artık canavar susmuştu. Ya da bugün izinli günündeydi. Bu benim şanslı günüm demek ki!
''Alice, ailem...'' derken duraksadı Bella. Sanki söylemekten çekiniyormuş gibiydi. ''Ailem var değil mi?''
Söyledikleriyle kafam allak bullak oldu. Öfkelenmiştim. Yine söylemek istediğini tahmin edemiştim. Ben ailesinin onu merak edeceğini düşündüğünü tahmin etmiştim. Oysa ince ayrıntıya girerek ailem var mı demişti?
''Elbette Bella. Annende babanda hayattalar.'' dedi Alice gülümseyerek. Bazen Alice'i düşüncelerini duymasam tanıyamayacaktım. Öyle kibar oluyordu ki. Anaç bir kadına dönüyordu adeta.
''Fakat;'' dedi Alice tereddütle. Ne demek istediğini düşünmüyordu. Sanırım artık bana düşüncelerini nasıl göstermeyeceğini öğrenmişti. Düşünmeyerek...
''Ne? Hastalar mı?'' dedi Bella. Sesi çok durgun çıkmıştı. Belli ki endişelenmişti. Kalp atışlarının ritimleri hızlandı.
''Felaket tellalı gibi konuşma Bella. Sadece ayrılar. Yani birlikte yaşamıyorlar.'' dedi Alice. Bella derin bir 'oh' çekti. Belli ki içi rahatlamıştı. Ailesine bu kadar bağımlı mıydı Bella?
''Peki ben nerede veya kimde yaşıyorum?'' dedi duymaktan korkarcasına. Sanki Alice'ın birşeyi söylemesinden korkuyordu. Merak duygularım kabardı. Neyden korkuyordu ki? Kabul. Bunu asla öğrenemeyecektim.
''Babanla birlikte Forks'ta yaşıyorsun Bella. Baban kasabanın şerifi. Ah, seni aramaya başlamışlardır. Ben gidip haber vereyim. Sen de otur dinlen olur mu? Edward Bella'yla ilgilenir misin?'' dedi bana bakarak. Başımı sallamakla yetindim. Şimdi ne yapacaktım. Umarım soru sormaz. Çünkü nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.
''Alice senin kardeşin değil mi?'' dedi gözlerime bakarak. Lanet olsun! Neyseki yalan söylemek zorunda kalmayacaktım. Sonuçta Alice benim kardeşimdi. Yani en azından herkes öyle biliyordu.
''Evet.'' dedim gülümsemeye çalışarak. Yavaşça başını salladı.
''Benziyorsunuz.'' dedi tekrar gözlerime bakarak. Eskiden benimle bu kadar uzun süre göz teması kuramazdı. Şimdi böyle bakması beni gerçekten şaşırtıyordu. Ayrıca 'Eritiyor' diyerek ekledi beynim.
''Peki neden ormanın ortasında bir ev aldınız? Gerçekten çok garip.'' dedi. Gözlerindeki merakı görebiliyordum. Fakat ona daha fazla yalan söylemekte istemiyordum. Ne diyecektim ki? 'Ah biz avlanmak için ormana geliyoruz da. O yü<zden yolumuz uzak olmasın diyerekten. Ha birde güneş var tabi. Bildiğin gibi bir parlıyoruz.' mu? Kesinlikle hayır. Daha fazla abartmayacaktım.
''Bella istersen dinlen biraz.'' diyerek odasının yolunu gösterdim. Böylelikle sorusu da havada kalmış oldu...Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar. :Rose: | |
|
| |
dAmLaCıK Profesyonel
Mesaj Sayısı : 344 Kayıt tarihi : 13/06/10 Yaş : 29 Nerden : istanbul
| Konu: Geri: Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak Ptsi Tem. 26, 2010 12:15 pm | |
| aha ha! İLK YORUM... KAPILMIŞTIR... bayıldım... şoke falan oldum yani... süperdi.. daha söyleyecek bi'şey bulamıyorum.. başarılarının devamını diliyorum... | |
|
| |
| Hatırla Beni | 4.Bölüm; Yeniden Tanışmak | |
|